Günümüzde psikologlara/psikoterapistlere/psikolojik danışmanlara/EMDR terapistlerine psikolojik destek almak için başvuran birçok bireyin en önemli problemlerinden biri geçmişin yükleri ve geleceğin kaygıları arasında sıkışıp kalmasıdır. Konya Optimum Psikoloji olarak bu yazımızda sizlere anı yaşamanın ruh sağlığımız açısından öneminden bahsedeceğiz.
Anı yaşamak, anda olmak hep duyduğumuz fakat çoğu zaman anlaşılamayan, yanlış anlanan (boş vermişlik vs.) ya da anlaşılsa bile tam anlamıyla özümsenememiş bir yaşam anahtarı. Yaşam anahtarı dedim çünkü hayatınızda her zaman çalacağınız kapılar açılmayabilir. Sırlarına vakıf olduğunuz anahtarlar sizin yolunuzun en özel, en güzide arkadaşlarıdır.
“Anı yaşamak” bir parola gibidir. Nereye açılacaklarını bilmediğiniz onlarca kapının olduğu bir koridorda olduğunuzu düşünün. Belki de burası sizin yaşam yolunuzdur. Bazı kapılar pişmanlığa, bazıları suçluluğa, bazıları endişeye, kaygıya, öfkeye, huzursuzluğa vs. açılabilir.
Örneğin devamlı geleceğinizi düşünüyor, planlarınızın içinde boğuluyor olabilirsiniz. O halde siz gelecekte yaşıyorsunuz demektir ve içinde bulunduğunuz zamanı yok sayarak bu şekilde çalacağınız kapılar sizi korkuya, kaygıya, gerginliğe ya da strese sürükleyecektir.
Ya da sürekli geçmişte yaptığınız hataları düşünüyor ya da yapamadığınız birçok şey için yine kendinize kızıyor olabilirsiniz. Belki de bir keşkeler cehenneminin ortasında yanıyorsunuzdur. Keşkelerinizi besledikçe sırtınızda görünmez kamburlar oluşturduğunuzu unutmayın. Bu kamburlardan kurtulmak için geçmişi arkanızda bırakmayı ve 5 dakika öncesi bile olsa zamanın geride kaldığını fark edip ardımızda bıraktıklarımızdan olumlu ya da olumsuz ders çıkarmayı öğrendiğimizde yaşamdan aldığımız tat ve verim de bu oranda artacaktır.
Geçmişi sırtınıza yük etmeden, geriye dönme şansınız olmadığını kabullenerek yüzleşmelerinizi, hesaplaşmalarınızı tamamlayarak onunla barışabilirsiniz
Geçmişin hatalı ve eksik yönlerine odaklanıp devamlı bunlar içerisinde kaybolursanız yaşadığınız anın da değerini öldürürsünüz. Siz buradaki gibi geçmişte yaşıyorsanız çalacağınız kapılar pişmanlığa, kızgınlığa, şikâyetlere ya da üzüntülere açılacaktır. Geçmişte yaşamanın sizi depresyona sürükleyeceğini de bilmeniz lazım.
Gelecekte ve geçmişte yaşadığınız her an ‘şu an’ınızdan çalıyorsunuz demektir. Geçmişin içinde çırpındıkça gelecekten de ürkmeye başlarsınız. Geçmiş ve gelecek bağımlılığı sizi hatalara, çarpıtmalara sürükler. Tekrarı olmayacak şu anınızı hakkıyla yaşamak kendinize yapabileceğiniz en büyük iyiliklerden olacaktır çünkü zamanı bir para gibi biriktiremezsiniz.
Anda olmak, içinde olduğunuz zamana dikkatinizi vermek size özgürlük, hafiflik kapılarını açacaktır. Zihninizdeki hatalı ve çarpıtılmış düşünceler, sizi hareket etmekten alıkoyabilir. Bir an durun ve aklınızdan geçen, zihninize hücum eden düşüncelere değil de nerede olduğunuza, neler olduğuna dikkat kesilin. Mesela nefes alış verişlerinize odaklanın. İçinizde oluşturduğunuz sesin dışarıdaki yankılarına da kulak verin. Her an sizinle olan nefesinizin doğal akışını fark ederek sakinliğe, dengeye adım atabilirsiniz.
Her gün yaptığınız işler, her gün yürüdüğünüz yollar, her gün yediğiniz yemekler, giydiğiniz giysiler, izledikleriniz… Bunların çoğunu belki bir zaruret olarak, bazılarını farkında olmadan otomatikleşmişçesine yapıyor olabilirsiniz. Fark etmek, bakış açınızı değiştirmek dünyaya yeni bir pencere açacaktır sizin gözlerinizde. Farkındalığınız arttıkça yenilikleri ve daha fazlasını görmeye başlayacaksınız. Gözlemledikçe her gün yürüdüğünüz yol da, her gün selamlaştığınız insanlar da, her gün girip çıktığınız mekânlar da daha ilginç daha anlamlı hale gelmeye başlayacaktır.
Geçmişin pişmanlıkları, hayal kırıklıkları veya geleceğin endişelerinin arasında sıkışırsanız yaşadığınız eşsiz dakikaları ıskalarsınız.
Büyük ilim ve din bilgini Mevlana’nın dediği gibi; “Her gün bir yerden göçmek ne iyi. Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş. Dünle beraber gitti, cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Optimum Psikoloji – Psikolojik Danışma Merkezi
Konya Psikolojik Danışman Desteği – Konya EMDR
No comments yet.