İçindekiler
İnsanlar doğumlarından itibaren bağlanmalar ve ayrılmalar yaşar. Doğumdan sonraki süreçte ilk ihtiyacımız olan temel duygu, güven duygusudur. Anne ile kurulan bağ sonucunda kişi yaşamı boyunca kendisini ayakta tutabilecek olan gücü kazanabilir. Ruhsal yönden sağlıklı bir bireyin temeli ilk 2 yıl içerisinde annesiyle olan güvenli bağ ile atılır.
Bebeklerin sağlıklı bağlanabilmelerinin en önemli şartı en azından bir kişiyle devamlı bir ilişkiyi sürdürebilmeleridir. Kurulacak bu ilk sevgi ilişkisi ilerideki ilişkilerin de temelini oluşturacaktır. Bu dönemde bebeğe devamlı bakan birisinin olması önemlidir. Her gün farklı kişilerin bakması durumunda yetişkin yaşamında da dengeli ve güvenli ilişkiler kurması güçleşecektir.
Bağlanma bebeğin gelişimini şekillendiren, sosyal, fiziksel ve duygusal yönden gelişiminde oldukça kritik bir öneme sahip, derin ve özel bir ilişkidir. Bağlanma ilişkisinin kalitesine göre bebeğin kazanımları da farklılık göstermektedir.
Güvenli Bağlanan Bebekler
Bir bebeğin annesiyle olan ilk ilişkisi, gelecek yaşamında kuracağı sosyal ilişkiler için bir temel niteliğindedir. Bebekle kurulan ilk ilişki, bu dönemde annenin rolü ve çocuk psikolojisi hakkında detaylı bilgi almak isterseniz “çocuk psikolojisi ve ebeveyn olmak” yazımızı okumanızı öneririz.
Doğumun hemen ardından anne ile bebek arasında bağlanma ortamı oluşmaya başlar. Doğum sonrası annenin bebekle teması çok önemlidir. Annenin bebeği emzirmeye başlaması ve onunla temas halinde olması bebekle kurulacak bağ için çok önemli ve gereklidir. Emzirme bu aşamada sadece fiziksel bir amaca hizmet etmekten öte bebeğin ruhsal doyumu için de gereklidir. Emme esnasında annenin bebeğe yaklaşımı duygusal bir önem taşımaktadır.
Çocuk annenin yaklaşımıyla duygusal yönden beslenecek ve annesiyle psikolojik bağları güçlenecektir. Özellikle ilk aylarda bedensel temas bebek önemlidir, anneyle olan temas bebeğin de kendisini güvende ve rahat hissetmesine destek olur. Annenin psikolojisinin ve duygu durumunun bebeğin kişilik gelişimi üzerinde çok büyük ve kalıcı etkileri vardır.
Bağlanma Nasıl Gerçekleşir?
Annenin sevgiyle, ilgiyle ve şefkatle dokunması ve bakması güvenli bağlanmanın çekirdeğini oluşturur. İlk 2 yıl içerisinde anne ile çocuk arasında gerçekleşen bu olayda önce çocuğun anneye bağlanması gereklidir. Kendisine karşı sevgiyle ve duyarlılıkla davranılan normal bebekler annesine ya da bakım veren kişiye bağlanırlar.
Bebeklerinin davranışlarına duyarlı ve kabul edici olan annelerin bebekleri farklı ortamlarda da annelerine doğrudan bağlılık gösterirler. Bir yaşında ve güvenli bağlanan bebekler anneleri kısa süreliğine de olsa yanından ayrıldığında ağlarlar ve anneleri döndüğünde çok sıkı bir şekilde tekrar annelerine yapışırlar.
Annesi sayesinde güven duygusu kazanan çocukların ilk çocukluk ve ergenlik dönemi daha rahat ve daha az kaygılı geçmektedir.
Güvenli bağlanma bebeğinizi sevmekten öte, zor ve sıkıntılı durumlarda stresi ne oranda yönetebilmenizle, bebeğinizin ihtiyaçlarını karşılama şeklinizle, işaretlerini ne oranda yakalayabildiğinizle ve onu yatıştırabilme becerinizle ilişkili de bir durumdur. Güvenli bağlanma oluşturabilmek için bebeğinizle 24 saat boyunca birlikte olmak zorunda değilsiniz üstelik olamayabilirsiniz de. Fakat bebeğinizle birlikteyken geçirdiğiniz zamanın kalitesi asıl önemli olandır.
Çocuklarda Güvenli bağlanmayı sağlamak için;
- Bebeğe bakan kişinin aynı olması gereklidir.
- Annenin/ bakım veren kişinin bebekle fiziksel temas kurmaya özellikle dikkat etmesi gereklidir.
- Bebeklere vurmak, kızmak, bağırmak gibi davranışlardan uzak durulmalıdır.
- Bebekler ağladığında onları yatıştırmak için kucağa alınması önerilmektedir. Buradaki bedensel temasla birlikte kurulacak empati bebek için önemlidir.
- Bebeklerin ihtiyaçları aksatılmamalıdır. Geciktirmek güvenli bağlanmayı zedeleyebilir.
- Bebekten bir günden uzun süren ayrılma olmamasına özen gösterilmelidir.
- Kısa süreli ayrılıklar bile bebekler için oldukça travmatik olabilir. Özellikle ilk 2 yıl içerisinde bakım veren kişinin uzun süreli ayrılıklardan kaçınması gereklidir.
Annenin Sorunu, Bebeğin de Sorunudur!
Ebeveyn kendisi stres altındaysa ya da problemleri varsa annenin stresinin bebeğe yansımaması ve sağlıklı bir bağlanma adına öncelikle kendi sorunlarının üstesinden gelmesi gereklidir. Bunun için psikolog, çocuk psikoloğu veya pedagog desteği alması hem kendisi hem bebek için iyi bir yoldur.
Çocukları için danışmanlık alan anne babalarda sıklıkla karşılaştığımız tepkiler, ‘bizi boşverin çocuğun bu sorununu çözelim’ ‘biz bir şekilde üstesinden geliyoruz ama çocuğumuz için destek almak istiyoruz’ vb. şeklindedir.
Halbuki çoğunlukla, anne babanın psikolojik sorunları ve aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle çocuklarda sorunlar oluşmaktadır. Annedeki ya da babadaki tüm duygular direkt olarak çocuğa geçmekte ve sorunların temelini oluşturmaktadır.
Doğumdan önceki özellikle son 3 aylık süre boyunca bebekler annesi ve çevrede olup bitenler hakkında veri toplamaya başlar. Bu süre boyunca anne adayları rahat olmaya dikkat etmelidir çünkü bebekler annenin iyi ve kötü duygu durumunu hissedebilecektir.
Güvenli bağlanma bir anda gerçekleşebilen bir şey değildir. Anne ile bebek arasında doğumdan önce başlayan ve doğum sonrası devam eden bu süreçte dikkat etmeniz gereken bazı noktalar şunlardır:
Bebeğinizin beden hareketlerine dikkat etmelisiniz. İhtiyaçlarını sözcüklerle anlatamayan bebeklerin kendilerini ifade yolu yüz ifadeleri, çıkardığı sesler ve beden dili olacaktır. Bebeğinizin çıkardığı seslere karşı duyarlı olmalısınız. Ağlamaları ihtiyaçlarını belirtebileceği bir uyarı işaretidir.
Çocukların ihtiyaçlarına daha sağlıklı bir şekilde cevap verebilmek için bulundukları gelişim dönemlerine bilmek çok önemlidir. Çocukların gelişim dönemleri ve bu dönemler içerisindeki ihtiyaçlarını hakkında yazdığımız “Konya Pedagog Desteği” adlı yazımızı okuyabilirsiniz.
Optimum Psikoloji – Psikolojik Danışma Merkezi
Konya Psikolojik Danışman Desteği – Konya EMDR
No comments yet.