İçindekiler
Depresyon-çökkünlük derin üzüntülü, bazen de hem üzüntülü hem bunalımlı bir duygudurumla birlikte düşünce, konuşma, devinim, fizyolojik işlevlerde yavaşlama, durgunlaşma ve bunların yanı sıra değersizlik, küçüklük, güçsüzlük, isteksizlik, karamsarlık duygu ve düşünceleri ile belirli bir sendromdur.1
Depresyon yetişkinlerin yanı sıra küçük yaşlardan itibaren çocuk ve ergenlerde de karşılaşılan bir duygu durum bozukluğudur. Bu durum birçok yaş grubunda görülebilmektedir. Bu noktada ayırıcı olan ve dikkat edilmesi gereken nokta her yaşta depresyonun belirtilerinin birbirinden farklı olmasıdır. Çocuklarda, ergenlerde ve yetişkinlerde görülen depresyon farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Çocuklardaki bazı belirtiler depresyonu gizleyebilir.
Çocukluk Dönemi Neden Önemlidir?
Çocukluk, kişiliğin temellerinin atıldığı, duygusal, zihinsel, sosyal gelişimin hızlı olduğu kritik bir dönemdir. Bir çocuğun özerkleşmesinin, sosyalleşmesinin adımlarının atıldığı, ileriki yaşlara ait birçok yapı taşının oluştuğu bir dönemdir. Ebeveynler bu dönemin özelliklerini göz önünde bulundurarak daha hassas olmalı ve gerekli durumlarda bir uzmandan destek almayı ihmal etmemelidir. Bu dönemde çocuklarda yolunda gitmeyen bir durum ileriki yaşamlarında daha büyük problemlere sebep olabilir. Örneğin, çocuklukta görülen depresyon yetişkinlikte de devam etme eğilimindedir. Bu gibi sorunların erken fark edilmesiyle bu problemlerin önüne geçmek mümkün olabilmektedir.
Çocuklarda Depresyonun Yaygınlığı
Çocukluk dönemindeki depresyonları “oyun çağı” ve “okul çağı” depresyonları olarak iki bölümde incelemek uygun olur. Çünkü depresyonun nedenleri, belirtileri ve tedavileri bu dönemlerde hayli farklıdır. Çocukluk döneminde majör depresyonun görülme sıklığı % 1.7 olarak saptanmıştır. Distimi majör depresyondan daha seyrektir. Çocuklarda 100 binde 5 oranındadır.1
Çocukluk çağında depresif belirtilerin kızlarda ve erkeklerde görülme riski ise eşittir.
Çocuklarda Depresyonun Belirtileri
Çocuklardaki Depresyon Belirtileri, Yetişkin Depresyonu belirtilerinden çok çok farklıdır. Yetişkin Depresyonu hakkında daha detaylı bilgi için: ‘Depresyonu Hafife Almayın’ başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Çocukların yaşına göre farklı belirtiler görülmektedir. 0-6 yaş grubu çocukları kendilerini sözel olarak çok iyi ifade edemedikleri için durumu anlamak kolay değildir. Bebeklerde depresyonun belirtileri genellikle çevresel uyaranlara verilen tepkinin azalmasıyla, iştahın azalmasıyla, kusmayla, fiziksel gelişimin aksaması veya duraksamasıyla kendini gösterir. Mutsuzluk hali kendini belli eder.
Çocuklarda depresyon belirtileri genellikle bedensel belirtilerden oluşur. Sıklıkla görülen belirtiler şunlardır:
- Yoğun korkular
- Sosyal soyutlanma
- Baş ve karın ağrıları
- Saldırgan davranışlar
- Uyku bozukları
- Hırçınlık
- Aşırı hareketlilik
- İçe kapanma
- Arkadaş ilişkileri kurmada yetersizlik
- Duygusal iniş çıkışlar
- Yemeyle ilgili problemler
- Parmak emme
- Alt ıslatma
- Dikkatte gözle görülür azalma
- Çok yoğun ağlamalar
- Oyun oynamada azalma
- Çevreye ilginin azalması, merakın azalması
- Gece korkmalar
Çocuklarda Depresyonun Nedenleri
Gerek bebeklik, gerekse daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan depresyonun etiyolojisinde ailede depresyonun bulunması genetik, özdeşim ve sosyal öğrenme yolu ile etkili olmaktadır. Erken dönemlerde anne kayıplarının sonraki dönemlerde görülen depresyonun nedeni olacağı ve bebeklerde anneden ayrılmayla “donuk dönem, huzursuz ve kızgın dönem, umutsuzluk ve kopma dönemi” ile belirli depresif belirtilerin ortaya çıkacağı bildirilmektedir.1
Anne-baba ayrılıkları, boşanmalar veya ölümler nedeniyle tek ebeveyn ile büyüyen çocukların diğer çocuklara göre daha fazla risk altında olduğu bildirilmektedir. Ancak bu tür bir stres etkisinden çocuğun nasıl etkileneceği, çocuğun baş etme yetisi ve ayrı yaşayan anne babanın çocuk ile aralarındaki ilişkinin niteliğiyle yakından bağlantılıdır. Araştırmalara göre çocuklukta anne baba kaybı depresyon riskini 2-3 kat arttırır. Stres etkenlerinden bir diğeri de anne babanın önemli ve süreğen hastalıklarıdır. Bir başka stres etkeni de ailedeki alkolizmdir. Alkolik babaların çocuklarında %54 oranında anksiyete, %33 oranında depresyon bulunmuştur.1
Olası diğer sebepler şu şekildedir:
- Taşınma ve göç gibi etkenler
- Kronik hastalıklar
- Yanlış aile tutumları: İlgisiz, aşırı baskıcı, aşırı eleştirici, aşırı koruyucu, aşırı bağımlı vb.
- DEHB, öğrenme veya konuşma güçlüğü, alt ıslatma gibi problemleri olan çocuklar kendilerini yetersiz hissedebilir ve depresyona girebilirler.
- Yeni bir kardeş
Çocuklarda Depresyona Eşlik Eden Bozukluklar
Araştırmalara göre depresyonu olan çocukların %40-70’inde ek bir psikiyatrik bozukluğa rastlanmıştır. Çocuklarda depresyonla birlikte sık karşılaşılan bozukluklar şunlardır:
- Anksiyete bozukluğu
- Davranım bozukluğu
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite,
- Ayrılma anksiyetesi
Çocukluklarda Depresyonun Tedavisi
Depresyon geçiren çocuklarda erken teşhis çok önemlidir. Çocukluk depresyonu, yetkin bir çocuk psikolojik danışmanının/psikoloğunun/psikoterapistinin desteğini gerektiren önemli bir problemdir. Hem çocuk hem aileyi içine alan bir terapi yöntemi uygulanması muhtemeldir. Gerekli durumlarda çocuğun varsa öğretmeniyle de işbirliği yoluna gidilir ve onlar da sürece dahil edilir. Özellikle bilişsel davranış terapi, bireysel terapi, emdr terapisi, hipnoz sıklıkla kullanılan terapilerdir. Okul döneminde ek olarak ilaç tedavisi de eklenebilmektedir.
Burada önemli olan aile, çocuk ve uzmanın tam bir işbirliği içerisinde bu süreci yürütmeleridir. Çocukların depresyondan sosyal, fiziksel veya akademik olarak etkilenmemeleri adına ailelerin dikkatli olmaları çok önemlidir.
Aileler Neler Yapmalı?
Çevresi tarafından olumsuz etiketlere maruz kalan çocuklar, arkadaşları tarafından dışlanan kimi çocuklar böyle durumlarda kendilerine olan güvenlerini yitirerek depresyona girebiliyorlar. Aileler çocuklarını gerçekten dinlemeli ve anlamaya çalışmalıdır. Çocuklar anlaşıldıklarını hissettiklerinde yalnızlıkları hafifler. Bu onların incinmiş duygularına yapılan bir pansuman gibidir. Duygularının anlayışla karşılanması bir çocuk için gerçek bir rahatlıktır.
Yargısızca, eleştirmeden, öğüt vermeye çalışmadan çocukları empatiyle dinlemeli ve onun duygularını anladığınızı ona hissettirmelisiniz.
Son olarak;
Çocuklarda görülen depresyonun erken fark edilmesi çok önemlidir. Erken yaşta başlayan bu durum bireyin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Erken yaşta fark edilmesi için ebeveynlere, öğretmenlere büyük sorumluluklar düşmektedir.
Çocuklarda depresyon, uygun zamanlama ile doğru bir psikolog veya psikolojik danışman tarafından destek alındığında çocuğun ve ailenin yaşam kalitesi arttırılabilir ve olası daha büyük sorunların önüne geçilmiş olunur.
Kaynakça
- Ekşi, Aysel (2011). Ben Hasta Değilim. İstanbul: Nobel.
No comments yet.